{ "title": "Doğum Nasıl Olur", "image": "https://www.normaldogum.gen.tr/images/dogum-nasil-olusur.jpg", "date": "20.01.2024 04:28:06", "author": "Aynur", "article": [ { "article": "\"Doğum nasıl olur?\" sorusu; aslında birkaç evrede ve birkaç tanımla beraber açıklanabilecek bir sorudur. Canlının dünyaya geldiği an olan doğum, genel hatlarıyla herkes tarafından bilinse de bu yazıda, doğum anından öncesinde ve doğum sırasında gerçekleşen anatomik ve biyolojik olaylar detaylı olarak ele alınacaktır. Bunun için; doğumun tanımından ve yeryüzündeki öneminden bahsederek başlamak gereklidir.

Doğum nedir?

En genel tabiriyle doğum; yeni bir şeyin veya yeni bir canlının hayat bularak evrendeki yerini almasıdır. Dünyadan da öte, evrenin her köşesinde doğum; ölümle beraber var olan ve evrenin dengesini koruyan en önemli olgulardan biridir. Biyolojik anlamıyla ele alınacak olursa doğum; yeryüzünde bilinen üreme yöntemlerinde herhangi birinin sonucu olmak üzere, yeni bir canlının dünyaya gelmesi ve yaşama ilk adımını atmasıdır. Aslında doğum denilince akla ilk olarak insanların ve memeli hayvanların üreme yöntemi akla gelse de eşeysiz üreyen, bölünerek çoğalan, yumurtlayan, vs. Yöntemlerle üreyen canlıların dünyaya gelişleri de bir nevi doğumdur. Fakat konumuz halk arasında bilinen anlamıyla \"doğum nasıl olur?\" olduğu için; iki kategori, memelilerde ve insanlarda doğum olayı ele alınacaktır.

Memelilerde doğum

Bilindiği gibi memeli hayvanlar eşeyli üreme ile ürerler. Yani dişiden gelen bir yumurta hücresinin; dişi rahminde erkekten gelen bir sperm hücresi ile döllenmesi sonucu doğuma giden yola çıkılmış olur. Bilimsel anlamıyla canlı olan mikroskobik boyutlardaki ilk hücre meydana gelmiş olur. Oluşan bu yapıya zigot denir ve her memeli canlının değişen gebelik süreci içerisinde; dişi karnında gelişimini sürdürmeye devam eder. Yavru canlı anne karnında gelişimini yeterince tamamladığında dişi rahmi, bu yavruyu dışarı çıkarmak ister. Bunun sonucu olarak da rahimde meydana gelen düzenli kasılmalar ile yavru doğum kanalına doğru itilir ve rahmin bu kanal aracılığıyla dışarı açılan boşluğundan çıkarak dünyaya gelmiş olur. Doğum dendiğinde dişi vücudunda meydana gelen olaylar bu şekildedir. Dünyaya gelen bu canlının büyüyüp gelişmesi ile de aynı döngü devam eder.

İnsanda doğum

Anatomik boyutlarıyla insanın birçok özelliği memeli hayvanlar ile benzerlik gösterdiği için doğum öncesi meydana gelen olaylar neredeyse tamamen aynıdır. Zaten bilimsel literatürde insan, memeli canlı olarak ele alınır.

Tıpkı az önce anlatıldığı gibi; anneden gelen bir yumurta hücresi, babadan gelen sperm hücreleri arasından rahime ulaşabilenlerden biri tarafından döllenir ve doğum öncesinin ilk evresi geçilmiş olur. Oluşan bu yeni hücre hem anneden hem babadan özellikler taşımakta ve neslin devamlılığını sağlarken, bir yandan da iki yöndeki özellikleri kendinde birleştirerek kalıtımsal çeşitliliğe katkı sağlamaktadır. Anne rahminde oluşan bu hücreye de zigot denir ve dışarı çıkabilecek kadar gelişimini burada tamamlar. Doğum öncesi bebeğin anne karnında yaşadığı evreleri, gün be gün gelişimini, vs. Programlarını öğrenmek isteyenler, bu konu hakkında çok ayrıntılı bir şekilde bilgi veren yazılara göz gezdirebilirler.

Bilindiği gibi insanda gebelik süresi 9 aydır. Anormal bir durum olmadığı sürece; ne önce ne de sonra, tam olarak 9 ayda bebek anne karnındaki gelişimini tamamlar. Bebeğin gelişimini tamamlamasıyla beraber; anne rahmi bebeği dışarı atmak ister. Bu yüzden düzenli ve sistematik olarak rahim kaılmaları meydana gelir. Bu kasılmalar doğum kanalına doğrudur. Bebek de bu doğum kanalı boyunca itilir ve dışarı açılan boşluktan dünyaya gelir. Doğum sancısı denen sancılar da rahim kaslarının bu kasılmaları sırasında oluşur. Doğum sırasında; bu kasılmalar 1 dakikadan bile fazla sürebilmektedir.

Anatomik ve biyolojik boyutuyla ele alındığında insanda doğum, doğadaki birçok memeli canlıyla benzerlik gösterse de olayın iç yüzü zamanla çok farklılaşmıştır. Öncelikle; doğada meydana gelen bir doğumun başarılı veya başarısız olması, tamamen acımasız doğa şartlarına bağlıdır. Yani; yaşam şartlarına uyum sağlayamayanların şansı çok azdır. Yavru, yetişkin, vs. Hangi türden olursa olsun doğa hiçbiri arasında ayrım yapmaz ve son derece acımasız bir adaptasyon uygular. İnsanoğlu ise uygarlıkları yaratmaya başladığından beri bu duruma meydan okumuş; anneler ve bebekler doğanın acımasız şartlarına terk edilmek zorunda kalınmamıştır. En basit örnekleriyle; günümüzde meydana gelen sakat veya anormal doğumlar sonucu dünyaya gelen bebekler hiçbir sıkıntı çekmeden yaşayabilmekte ve yarattığımız uygarlık içerisinde hayatlarına devam edebilmektedir. İşte bunun gibi insanoğlunun koruma, kollama ve yarım etme gibi dürtülerini tetikleyen olaylar sayesinde, insanda doğum olayı bambaşka boyutlara ulaşmıştır.

Günümüzde modern tıbbın yarattığı çareler sayesinde bu doğum imkânlar daha da artmış; bebeğin, hatta annenin bile sağlığına zarar verebilecek birçok durumun önüne geçilmiştir. Bilindiği gibi eski çağlarda böyle bir şans yoktu. Yani; bebeğin rutin gelişiminde ya da rahim kanalındaki konumunda meydana gelebilecek bir aksaklık, annenin rahim yapısında olabilecek en küçük bir anormallik; doğumun riskini arttırmakta, sağlıklı bir doğum gerçekleşmesi içinse umut etmekten başka bir çare kalmamakta idi. Fakat; günümüzde zorunlu olunması durumunda doğumun normalden farklı yollarla gerçekleştirilebilme imkânı sayesinde, bu doğumlar sırasında meydana gelebilecek faciaların neredeyse tamamen önüne geçilmiştir. Bu yöntemlerin başında sezaryen doğum gelmektedir. Sezaryen doğum; henüz rahim kasılmaları başlamadan; annenin anestezi ile bir ameliyata alınması ve operasyon ile bebeğin karın bölgesinden çıkarılması şeklinde gerçekleşir. Sonuç itibariyle; normal doğum sırasında meydana gelebilecek sorunlar ve uyumsuzluklar engellenmiş olur. Fakat burada çok önemli bir husus vardır ki; sezaryen doğumun, sadece sancı çekmemek içi keyfi olarak tercih edilmesi tavsiye edilmemektedir. Çünkü; normal ve doğal yollarla gerçekleşen doğumun henüz belirlenememiş bir yan etkisinin bulunma ihtimali vardır. Yani; ancak başka çare kalmaması durumunda sezaryen doğum uygulanmalıdır.

\"Doğum nasıl olur?\" sorusunun tüm yönleri genel hatlarıyla bu şekildedir. Doğumun sadece belirli bir evresiyle ilgilenmek isteyenler, istenen konu hakkında ayrıntılı bir şekilde yazılmış yazıları inceleyebilirler.
" } ] }