{ "title": "Doğum Nasıl Yapılır", "image": "https://www.normaldogum.gen.tr/images/dogum-nasil-yapilir.jpg", "date": "22.01.2024 10:23:14", "author": "Ferruh", "article": [ { "article": "
Doğum nasıl yapılır, doğumun nasıl yapılacağı gebeliğin ilk günlerinden itibaren, hatta gebe kalmadan öne konuşulan, düşünülen bir konudur. Bu konu özellikle anne adayları açısından tercihlerini kullanarak seçim yapılacak bir konu gibi düşünülmektedir. Doğum kadınlar için doğal bir süreçtir. Gebelik ve doğum fizyolojisi elbette vajinal doğuma yani normal doğuma göre ayarlanmıştır. Doğum sürecinden anne adayı ve bebeğin sağlıklı olarak çıkması oldukça önemlidir. Anne adayları gebeliklerini sonlandıracak doğum için normal doğum ya da sezaryenle doğum yöntemlerini kullanabilir. Bunlar anne adayının kendi tercihiyle olabildiği gibi, bazı durumlarda zorunluluktan dolayı seçilebilir. Buna anne adayları doktoruyla birlikte karar vermelidir.

Normal doğum nasıl yapılır?

Doğum ağrılarının yani rahim kasılmalarının başlamasıyla, rahim ağzının açılması ve annenin ıkınmasıyla bebeğin vajinal yolla doğmasıdır. Rahimdeki kasılmalar ilk evrede rahmi açar ve sonra bebeği dışarıya iter. Bu kasılmalar anne tarafından doğum ağrısı olarak hissedilir. Gebelik süresi normal olarak 40 hafta üzerinden hesaplanır. Doğumun normal şartlarda 37. Haftadan itibaren beklenmesi gerekir. Bazen 42. Haftaya kadar doğum süreci uzayabilir. Bu süreçte bebeğin eşi yani plasenta yaşlanır, suyu azalabilir ve kilosu artabilir. Gecikme olduğunda bu değerler sürekli kontrol edilmelidir. Eğer kabul edilebilir süreçte gebelik başlamazsa, suni sancı adı verilen rahimde kasılmaları meydana getiren oksitosin hormonu serumla birlikte anne adayına verilebilir. Bu hormon normalde Kadının vücudu tarafından salgılanarak doğumu başlatır. Ancak bazen bu tür gecikmeler olabilir. Doğum eylemi kendiliğinden başladığında, genelde daha kısa sürebilir. Özellikle ilk doğumlarda rahmin açılma süresi 12-14 saat sürebilir. Bu süreçte giderek artan doğum ağrıları yaşanır. Rahim ağzının 4-5 cm açılmasından sonra, ağrıların şiddeti daha fazla artar. Doğumun gerçekleşmesi için, rahmin 10 cm açılması gerekir. Bu aşamada anne adayı ıkınma gereği hisseder. Çünkü bebeği rahmin açılmasıyla birlikte doğum kanalına girmiştir. Ikınmalarla birlikte bebeğin başı çıkınca, doktorun müdahalesiyle bebek gövdesi ve bacaklarıyla birlikte çıkarılarak dışarıya alınır. Bebeğin doğumuyla birlikte annenin duyduğu doğum ağrıları da sona erer. En son çıkan bebeğin eşi yani plasentanın gelişinde az şiddette bir ağrı hissedilebilir.

Günümüzde gerçekleşen normal doğumların d aha konforlu geçmesi, annenin ağrıları duymaması için farklı yöntemler kullanılmaktadır. Bunlardan biri anneye epidural anestezi verilmesidir. Bu şekilde anneler daha rahat bir doğum süreci geçirir. Annelerin doğum için sezaryeni tercih etmelerinin bir nedeni doğumda çekilen ağrılardır. Ancak bu yöntem ağrıların anne tarafından hissedilmesini önlemektedir. Rahmin 4 cm açılmasından sonra annenin bel bölgesindeki epidural alana yerleştirilen katater yardımıyla verilen anestezik ilaçlar, doğum ağrılarının hissedilmemesini sağladığı gibi, annenin aktif olarak doğuma katılımını sağlar. Ancak doğum ağrıları anne tarafından hissedilmez. Anne bu ağrıları dokunma ve kasılma olarak hissederek, doğum sırasında ıkınarak, bebeğini dışarıya çıkarabilir. Bu yöntemin uygulanması annelerin normal doğumu tercih etme oranını arttırmıştır. Doğumun normal bir süreç olduğu kabul edilmeli ve gerekmiyorsa sezaryen ile doğum tercih edilmemelidir.

Sezaryen ile doğum nasıl yapılır?

Bu yöntemde bir batın ameliyatı yapılarak, doğum gerçekleştirilmektedir. Batına yapılan keşiden batın katları açılarak, rahme kadar ulaşılır. Burada rahme açılan bir keşiden bebeğin doğumu gerçekleştirilir. En son plasenta alınarak, açılmış olan tüm katlara dikişi uygulanır. Bu yöntem genel anestezi altında ya da sadece belden aşağı bölümün ağrı duyusunun yok edildiği epidural anestezi uygulanarak yapılır. Bu doğum yönteminin bir ameliyat olduğu ve her zaman risklerinin bulunduğunu anne adayları dikkate almalıdır. Kanama, enfeksiyon, anesteziyle ilgili komplikasyonlar, amnios sıvısı sorunları ya da damarlarda kan pıhtısı oluşumu gibi riskli sorunlar yaşanabilir. Normal doğumlarda oluşan sorunlar ise her zaman çözülebilecek niteliklerdedir. Bu sorunlar daha çok uzun süren zorlu doğumlarda yaşanır. Bunlar doğum sonrası kanama, haznede bolluk gibi sorunlardır. Bunlar küçük bir müdahaleyle giderilmektedir.

Sezaryenle doğum ne zaman tercih edilir?
Normal doğum ve sezaryen ile doğumun farkları nedir?

Anne karnındaki bebek bir sıvının içinde gelişimini sürdürmektedir. Bu sıvı bebeğin hava yollarına kadar girer. Normal doğum yapıldığında, bebek vajinadan geçerken hava yollarındaki bu sıvıyı dışarıya atar. Ancak sezaryen ile gerçekleşen doğumlarda, bebeğin bu şansı yoktur. Bu yüzden doğumdan sonra bebeğin sık soluk alma sorunu ya da geçici süre yoğun bakımda takibi gerekebilir. Anne adayı sezaryende bir ameliyat geçirdiğinden, doğum sonrası bebeğini besleyemeyebilir. Ayrıca sezaryen sonrası annenin göğüslerine sütler daha geç iner. Bebeğin gerektiği gibi beslenememesi bağırsak hareketlerine etki edeceğinden, emilim yavaşlar ve yeni doğan bebeklerde olan sarılık daha belirgin yaşanabilir. Bu yüzden anne adayları normal doğumdan korkmamalıdır. Hem bebeklerinin hem de kendi sağlıkları açısında doğal olan yöntemi tercih ederek doğum yapmalıdırlar. Günümüzde ağrısız doğumun yaygınlaşması, normal doğum oranlarını da yükseltmektedir. Gerekli olmadıktan sonra, doğanın bahşettiği şekilde doğum yapılmalıdır.
" } ] }