Doğumun başladığı nasıl anlaşılır?

• Karnın aşağıya inmesi: Hamile bir kadında olan bu değişim, çevresindekiler tarafından hemen fark edilebilir. Özellikle bu konuda tecrübeli olan büyükler, karnın aşağıya inmesini doğumun başladığı bir belirti olarak değerlendirir. Bu rahmin kasılmalarıyla birlikte bebeğin başının doğum kanalına doğru inmesinden kaynaklanır. Hamile olanlar ayna karşısında karınlarını incelediğinde, bunu kendileri bile fark edebilirler. Bebeğim leğen kemiklerinin arasındaki boşluğa inişi anne adayının daha rahat nefes almasını sağladığı kadar, annenin idrar torbasına baskı yapar. Bu yüzden anne adayı bu süreçte sıkça tuvalete çıkar.
• Kanlı mukus, sümüksü akıntı gelmesi: Halk arasında nişan gelmesi olarak tanımlanan bu durum, genellikle doğumun başlamasına çok az bir süre kaldığında gelir. Bu bazı gebelerde doğum öncesi gelmeyebilir. Doğumla birlikte gelebilir. Rahim ağzında gebelikle birlikte oluşan mukuslu madde, rahim kasılmalarının ardından gevşeyip, bu şekilde dışarıya atılabilir.
  Bazen pembemsi bir akıntı şeklinde olabilir. Fakat bu kanama değildir.
• Bağırsak hareketlerinde artış olması: Rahim son zamanlarda bağırsakları sıkıştırmadığından, tuvalet ihtiyacı daha rahat görülür. Doğum yaklaştığında genellikle ishal ve bulantı daha fazla görülür.
• Mide bulantısı ya da ağrısı: Son dönemde doğum yaklaştığında, sıkça mide sorunları yaşanır. Bunlar ağrı ya da bulantı şeklinde olur.
• Kilo kaybı: Doğumun hemen öncesinde anne adayının bedenindeki ödem çözülmeye başladığından, gebelikte topladığınız suyu dışarıya atarsınız. Özellikle ellerde ve ayaklarda oluşan şişlikler iner ve kilonuzda düşme meydana gelir.
• Vajinal akıntıda artış olması: Rahim ağzının kasılmalarla açılmaya başlaması yüzünden, rahim ağzında bulunan küçük damarlarda yırtılmalar oluşur. Bunlar hafif vajinal akıntıyla birlikte dışarıya atılır. Genellikle pembemsi sümüksü bir akıntı olur.
• Alt bel ağrısı: Sırtın altından başlayan ağrılar, giderek artarak doğumun başladığını hatırlatır. Bunlar dinlenmeyle geçmediği takdirde doktora gitmekte fayda vardır.
• Anne adayının aşırı enerjik olması: Doğanın bir dengesi olarak, annenin doğuma hazırlanması için doğum öncesinde enerjisi fazla olan bir durum yaşanır. Anne adayları kendilerini son derece enerjik hisseder. Doğa bunu anneye doğumunu rahat yapması için vermiştir. Bunu doğru kullanmak gerekir.
• Su kesesinin açılması: Doğumlarda anne adayında olan rahim kasılmalarından dolayı amniyon kesesinde yırtıklar oluşabilir. Bu yüzden amniyon sıvısının bir kısmı sızıntı gibi dışarıya akar. Ancak bu durum gebelerde yaklaşık olarak %12 oranında görülür. Genellikle su kesesi rahim ağzı 7-8 cm açılmadıktan sonra açılmaz. Suyun ağrılardan önce gelmesi halinde mutlaka doktorunuzla iletişime geçmelisiniz. Bu şekilde gelen su berrak ve kokusuzdur. Anne adayları bunlara dikkat etmelidir.
• Doğum sancılarının başlaması: Doğumlarda olan ağrılar genellikle adet sancısı gibi başlar. Bu ağrılar sırtın altından başlar, bele ve karın bölgesine vurur. Burada yalancı ve gerçek doğum sancılarını ayırt etmek çok önemlidir. Yalancı ağrılar düzensiz olurken, gerçek doğum sancıları düzenli ve sürekli birbirine yaklaşan ağrılar şeklinde olur. Gerçek ağrılar pozisyon değiştirmekle geçmediği gibi, şiddeti giderek artar. Yalancı olanlar ise hem daha hafif şiddette hem de dinlenmeyle geçme özelliğine sahiptir.

Doğum sancılarının süresi nasıl ölçülür?

• Ağrılarınızın düzenli olduğunu düşündüğünüz zaman, saat tutmaya başlayın.
• Sancının başlangıcını saat ve dakika olarak yazın.
• Sancının bittiği zamanı da aynı şekilde yazın.
• Bundan sonraki sancıyı da bu şekilde yazın.
• Sancılar arasındaki zamanı tam olarak hesaplayın yazın.
• Sancılar arasındaki süreler eşitlendiği zaman, ağrılarınız düzenli hale gelmiştir.
• Ağrılarınızın arasındaki süre azaldığında yani en az 15-20 dakikaya indiğinde doktora gitmelisiniz.