Doğumun Yaklaştığını Nasıl Anlarız

Doğumun yaklaştığını nasıl anlarız, doğumun yaklaştığını anlamak için bazı konulara dikkat etmek gerekir. Anne adayının vücudunda ağırlık hissetmesi, yürümekte zorlanması, vajinadan yapışkan bir akıntı gelmesi, suyun gelmesi ve düzenli kasılmaların başlaması halinde doğum yaklaşmış demektir. Gebelerde nişan, kasılmalarla olan sancı ya da suyun gelmesi doğumun başladığını göstermektedir. Bu belirtiler farklı sıralarla gerçekleşir. Bu her kadında farklı olduğu gibi, bir kadının her doğumunda da farklı sıralarda yaşanabilir. Gebeliğin son aylarına doğru rahim göğüs kafesine doğru yükselmektedir. Bunun yaptığı basınç yüzünden nefes alma zorluğu, mide ve bağırsak sorunları yaşanır. İlk gebeliğini yaşayanlarda doğumdan 1-2 hafta önce, daha sonraki gebeliklerde doğumdan birkaç gün önce bebeğin doğum kanalına yerleşmesi yüzünden, rahim yüksekliği 2-3 cm'ye kadar azalır. Bu hamilelerde rahatlamaya neden olur. Nefes alışverişi rahatlar, mide ve bağırsak sorunları azalır. Bu sırada idrar torbasındaki basınç arttığından, idrara çıkma sıklaşır. Rahmin doğum hazırlığı yaptığı son haftalarda, kasılmalarda sıklaşma olur. Doğumdan önceki birkaç günde hormon seviyesinde olan farklılıktan, vücuttan sıvı atılması ve iştahsızlık meydana gelir. Bu yüzden gebeler 1-2 kg kilo kaybedebilir. Doğumun olacağı gün, vücutta doğum için kullanılacak enerjinin bir bölümü açığa çıkar. Bu enerji doğum için kullanılmalıdır. Amacı dışında kullanılması halinde, doğum daha zor geçecektir. Ayrıca doğumdan 1-2 gün önce ishal gelişebilir. Bu belirtiler doğum öncesi meydana gelebilir. Doğumun iyice yaklaşması halinde aşağıda belirttiğimiz belirtiler yaşanabilir.

Nişan: Gebelik süresince kapalı olan rahim ağzında bebeği ve rahmi enfeksiyonlara karşı koruyan pelte gibi sümüksü bir tıkaç meydana gelir. Rahim ağzında olan bu tıkaca nişan adı verilir. Doğum yaklaştığında, rahimde olan kasılmalarla birlikte genişleyen rahim ağzındaki tıkaç düşer. Hamileler bunu akıntı olarak algılar. Bu pelte gibi sümüksü tıkaç bazı hallerde hafif pembemsi kanla bulaşık haldedir. Ancak bir kanama gibi değildir. Halk arasında nişan, belirti, iz gibi isimlerle anılır. Gebelerde nişan geldiğinde, hemen hastaneye gitmek gerekmemektedir. Bunun anlamı size doğumun çok yakın olduğunu, bugün ya da yarın doğum yapacağınızı anlatmalıdır. Evde doğum için olan hazırlıklarınızı kontrol etmeniz için gerekli zamanınız vardır.

Suyun gelmesi: Doğum yaklaştığında bebeği koruyan su kesesi kasılmalardan ve gerilmeden dolayı yırtılabilir. Bu yüzden amniyon sıvısı dışarıya akar. Su kesesi üstten ve sıyrık şeklinde yırtıldığında, amniyon sıvısı sızıntı gibi akabilir. Bu yüzden gebeler idrar kaçırdığını ya da akıntı yüzünden ıslaklık olduğunu düşünebilir. Bu sıvının kıvamı akıntı gibi koyu değil, su gibi akışkan özelliktedir. Sıvının rengi açık sarı ve duru gibidir. İç çamaşırda akıntı gibi tabaka oluşturmaz. Ayrıca kendine özel kokusu bulunmaktadır. Bu özellikler değerlendirildiğinde, hamileler gelen suyun su kesesinden olduğunu rahatlıkla anlayabilir. Amniyon kesesinin yırtılması halinde, bebek ve annenin rahmi daha kolay mikrop kapabilir. Bu yüzden suyun geldiği fark edildiğinde, hastaneye gitmek gerekir. Bazı gebeler ağrıları gelmeden suyu geldiğinde, hastaneye gitmez istemez. Ancak mikrop kapma olasılığına karşılık hastaneye gitmek gerekir.

Ağrı: Doğumun yaklaştığının bir belirtisi de karında sertlik ve ağrı olmasıdır. Başlarda hafif, kısa süreli ve seyrek olan ağrılar, zaman geçtikçe daha şiddetli, uzun ve sık olmaya başlar. Doğum sancılarının başlaması halinde hemen hastaneye gidilmesi gerekmemektedir. Ağrılarınızın 4-5 dakikada bir olması halinde, hastaneye gitmeniz gerekir. Bazı durumlarda gerçek ağrıları taklit eden, yalancı doğum ağrıları meydana gelebilir. Bu durumda gebe kadın telaşa kapılabilir, çevresindekileri de telaşlandırabilir. Bu durumlarda iyi bir gözlem yaparak, ağrıların gerçek doğum ağrısı olduğu belirlenmelidir.