Doğum sancısı, özellikle ilk kez anne olacak kadınların merak ettiği ve endişe duyduğu bir konudur. Çevrenizde bu konu hakkında pek çok şey duymuş olabilirsiniz. Doğum sancısı, yaşanabilecek en şiddetli ağrılardan biri olarak nitelendirilebilir. Bu ağrılar, şiddetli geçen adet dönemi sancılarına benzer, ancak doğum sancılarının şiddeti daha fazladır. Bunun nedeni, doğum sırasında bebeğin doğması için rahim ağzının 10 cm'ye kadar açılması gerektiğidir. Bu süreçte rahim kasıların kasılması ciddi ağrıya yol açar.

Geçmişte, normal doğum yapan kadınlar bu sancıları yoğun bir şekilde yaşarlardı. Günümüzde ise ağrısız doğum yöntemleri sayesinde doğum sancıları daha katlanılabilir hale gelmiştir. Artık doğum sancıları genellikle karında baskı şeklinde hissedilmektedir. Doğum süreci başladığında anne adayında nişan gelmesi, suyun gelmesi ve doğum sancılarının olması doğumun başladığını gösterir. Bu belirtiler belirli bir sırayla gelmez ve her doğumda farklı sıralarda yaşanabilir. Sonuç olarak, doğumun başladığını bu belirtilerle anlayabiliriz.

Gebelik döneminde kapalı olan rahim ağzında, bebeği ve rahmi enfeksiyonlardan koruyan pelte kıvamında sümüksü bir tıkaç bulunur. Rahimdeki kasılmalarla birlikte rahim ağzının genişlemesi nedeniyle bu tıkaç rahim ağzından düşer. Anne adayı bunu akıntı olarak fark eder. Nişanın gelmesi hemen hastaneye gitmeyi gerektirmez, ancak doğumun yaklaştığını gösterir. Bu aşamada doğum için hazırlıkların gözden geçirilmesi önemlidir.

Doğum sürecine girildiğinde bebeği koruyan su kesesi kasılmaların ve gerilmenin etkisiyle yırtılabilir. Bu yırtılma ile birlikte amniyon sıvısı dışarıya akar. Su kesesinin üst taraftan ve sıyrık şeklinde yırtılması durumunda, amniyon sıvısı sızıntı şeklinde gelebilir. Anne adayları bunu idrar kaçırma ya da akıntı gibi bir ıslaklık olarak düşünebilir. Ancak amniyon sıvısı koyu kıvamda değildir; açık sarı renkte ve su gibi akışkandır. İç çamaşırda akıntının yaptığı gibi iz bırakmaz ve kendine özgü bir kokusu vardır. Bunun geliş şekli istem dışıdır, bu nedenle anne adayları bu belirtileri dikkate alarak doğumun başladığını anlayabilir.

Su kesesinin yırtılması, rahim ve bebeğin mikrop kapma riskini artırır. Bu nedenle su gelmesi durumunda hemen hastaneye gidilmesi gerekir. Doğum belirtileri belirli bir sıra takip etmediğinden, bazı kadınlar sancılarının başlamaması nedeniyle suyu geldiğinde hastaneye gitmezler. Bu durum anne ve bebeğin riske atılması anlamına gelir. Su kesesi doğumdan önce yırtıldığında, genellikle 12 saat içinde doğum sancıları da başlar. Çok nadir durumlarda bu süreç uzayabilir. Eğer doğum belirli bir süre içinde başlamazsa, doktor enfeksiyon riskine karşı en geç 24 saat içinde oksitosin, yani suni sancı vererek doğumun başlamasını sağlayabilir.

Su kesesinin yırtıldığını gösteren işaretlerin olması halinde hemen gereken tedbirleri alarak hastaneye gitmeniz gerekir. Enfeksiyondan korunmak için vajina bölgesinin temiz tutulması önemlidir. Nadir durumlarda bebek pelvise yerleşmeden su kesesi yırtılırsa, göbek bağı rahim boynuna doğru itilebilir. Sıvının akışıyla birlikte rahim boynuna gelen göbek bağı, vajinadan sarkma yapabilir. Bunu hisseden gebe kadınların acilen hastaneye gitmesi gerekir. Bu genellikle erken doğumlarda oluşabilecek risklerdendir.

Doğumun başladığını haber veren sancılar, karında olan sertleşmeyle birlikte kendini gösterir. İlk başlarda hafif şiddette ve kısa süreli olan bu ağrılar, zaman geçtikçe daha şiddetli ve kısa aralıklarla gelmeye başlar. İlk defa anne olacak kadınlarda doğum sancıları çoğunlukla yavaş başlayarak kademeli şekilde artış gösterir. Sancıların başlamasıyla ilk birkaç saat evde zaman geçirilebilir. Ancak başlangıçta şiddetli sancılar olmaya başlarsa, bu doğumun başlangıç aşamasının sancısız olduğunu gösterir. Bu durumda rahim ağzı yeterince açıldığından hemen hastaneye gidilmesi gerekir.

Doğum sancılarının başlamasıyla beraber anne adayları kasılmaları saymaya başlamalıdır. Kasılmaların ne kadar sıklıkta geldiği, ne kadar sürdüğü ve şiddeti hakkında doktoruna bilgi vermelidir. Bu bilgiler, doktorun doğumun hangi aşamada olduğunu anlamasına yardımcı olacaktır. Doğum sancılarının 4-5 dakika aralıklarla olması ve düzenli bir şekilde hissedilmesi doğumun gerçekleşeceğini gösterir. Ancak doğum öncesinde düzensiz gelen yalancı doğum sancıları da olabilir. Bu nedenle doğum sancılarının gerçek ya da yalancı olup olmadığını ayırt etmek önemlidir. Gerçek doğum sancıları hem daha şiddetli olur hem de karında her noktada hissedilir. Ayrıca ağrılar ritmik bir şekilde ve sürekli aralıkları birbirine yaklaşarak şiddetlenir. Bu nedenle ağrılar olduğunda süre tutmak önemlidir.